Bir deniz kenarı düşlüyorum, çıplak ayaklarımla yürüyorum,
Ayağıma yapışan kumları, kumsala vuran dalgalar temizliyor.
Gün batımını izliyorum önce, derin bir nefes çekiyorum içime,
Biraz yosun, biraz tuzlu suyun kokusunu duyuyorum
Kah düşüyorum, kah uçuyorum, dalgalarla yarışıyorum;
Koşuyorum, derin derin nefesimi içime çeke çeke,
Yorulmadan, morarmadan, nefessiz kalmadan koşuyorum.
Gün batımını uğurluyorum, ay ışığını karşılıyor yıldızlarla selamlaşıyorum.
Gece serin belki ama ben üşümüyorum, mavimsi olmadı bedenim,
Sabahı bekliyorum, güneşin doğuşunu seyredeceğim düşlerim yanı başımda,
Dalgaların kucağına atacağım kendimi, mutluluğun resmini çizeceğim kumsala.
Gecenin karanlığı örtüyor üstümü, içimdeki huzur göz kapaklarımı ağırlaştırıyor.
Yok hayır! Hayır! Uyumak istemiyorum, uyursam düşlerim solacak.
Ben yine nefessiz kalacağım, üşüyeceğim, moraracak dudaklarım,
Dizlerimdeki gücü kaybedeceğim, koşamayacağım, kütük gibi olacak bacaklarım,
Bırakın düşlerim kalsın bana, gerçekler acı, gerçekler ağır bu bedene,
Başkasının kabusu benim gerçeğim olmuş sanki
Göğüs kafesimin üzerine bir taş koymuşlar gibi
Ağzımı bantlayıp, burun deliklerimi tıkamışlar san ki,
Bırakın düşlerim kalsın bana, güneş hiç batmasın,
Gözlerim uykuya hiç dalmasın, uyursam uyanamam belki
Emine ÇAYIROĞLU