1981
1900'lü yılların başından itibaren primer pulmoner hipertansiyon (PPH) ile ilişkili önemli salgınlar kaydedilmiştir:
Ve 1981 yılında PAH'ın büyükbabası Fishman'ın ifadesiyle, ağız yoluyla alınan bir kimyasal, insanlarda primer pulmoner hipertansiyona yol açmıştı! 2
Önce kolza ve kanola yağlarına bir yakından bakalım.
Kolza ve Kanola Yağı Arasındaki Temel Farklılıklar: 12
Kolza Yağının Kökeni
Kanola Yağının Gelişimi
1981 yılında İspanya’da, yaklaşık 20.000 kişiyi etkileyen ve 300’den fazla kişinin birkaç ay içinde ölümüne neden olan bir kitlesel zehirlenme olayı yaşandı. Bu olay, "Zehirli Yağ Sendromu" (Síndrome del Aceite Tóxico) olarak adlandırıldı. Kas-iskelet sistemi hastalığı olarak tanımlanan zehirli yağ sendromunda toksik kolza yağı tüketimi nedeniyle binlerce kişi engelli kaldı. Olayın büyüklüğü, semptomların yeniliği ve nedenlerinin karmaşıklığı, bu olayı benzersiz kıldı.
Hastalığın semptomları başlangıçta akciğer enfeksiyonuna benzer olduğu için, ilk olarak akciğer hastalığı olarak tanımlandı. Ancak hastalık, belirli coğrafi bölgelerle sınırlı görünüyordu ve bir ailenin birkaç üyesi etkilenirken, komşularında hiçbir semptom görülmüyordu. Zehirlenmenin akut aşamasının ardından, hastalığın diğer kronik semptomları da açıkça belirginleşti.
1987 yılında yapılan bir epidemiyolojik araştırma, hastalığın anilin türevlerini içeren bir "gıda sınıfı" kolza yağı tüketimiyle ilişkili olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, toksik yağın bu endüstriyel yağdan üretildiğini, anilini çıkarmak için yasadışı olarak rafine edildiğini ve diğer yemeklik yağlarla karıştırıldığını belirledi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1992'de olayla ilgili mevcut bilgilere dayalı bir inceleme yayınladı. Yağı yasadışı olarak rafine eden fabrikanın Sevilla'daki Industria Trianera de Hidrogenación (ITH) olduğu tespit edildi. 122
Jaime García Vaquero'nun (1973-1981) Hikayesi
Jaime’nin ölümü başlangıçta akciğer enfeksiyonu ve zatürre ile ilişkilendirilmişti. Ancak daha sonra yapılan incelemeler, ölüm nedeninin pulmoner arteriyel hipertansiyon olduğunu ortaya koydu. Bu sırada hastaneler, salgındn dolayı akut evrede atipik zatürre tanısı konulan hastalarla dolup taşmıştı. Bilim dünyasının, kolza yağı ile toksik sendrom arasındaki bağlantıyı keşfetmesi 50 gün sürdü.
Yedi çocuklu ailenin zehirlenmeden etkilenmeyen tek üyesi anne Carmen García, yaşadıklarını şöyle aktarıyordu:
"O yağın tadı ve rengi diğer yağlar gibiydi; kim zehirli olabileceğini düşünebilirdi ki? Jaime, öğleden sonra kendini kötü hissetmeye başladı ve gece saat ona doğru durumu daha da kötüleşti. Ciddi bir şey olduğunu fark edince sabaha karşı onu polikliniğe götürdüm. Doktorlar, hiçbir şeyi olmadığını söyleyerek sadece midesi için bir şurup yazdılar ve eve dönmemizi önerdiler. Eve döndükten sonra Jaime’nin ateşi yükseldi, kustu ve karın ağrısı çekmeye başladı. Durumunun kötüleşmesi üzerine sabah saat sekizde ambulans çağırdık. Ambulans yolculuğunda Jaime kucağımdaydı ve şoför dışında müdahale edecek araçta başka kimse yoktu. Maalesef ona oksijen verilemedi. Hastaneye sadece birkaç yüz metre kala bir hareket hissettim ve oğlumun öldüğünü anladım.”
5 Mayıs 1981’de, sekiz yaşındaki Jaime García Vaquero, kolza yağı zehirlenmesi sonucu yaşamını yitiren ilk resmi vaka olarak kayıtlara geçti.
Jaime’nin babası Carmelo Vaquero, “Bu sahte yağ, şimdiye kadar 4.000’den fazla insanın ölümüne ve 25.000’den fazla kişinin etkilenmesine neden oldu,” diyerek 2011 yılında olayın 30. yıl dönümünde tarihe not düştü. 4,122
Olayın Küresel Etkisi ve Bilinçlendirme
Jaime García Vaquero’nun trajik ölümü, pulmoner hipertansiyon farkındalığını artırmak için küresel bir hareketin başlangıcı olmuş, acı bir kayıp zamanla binlerce hastanın umut bulduğu bir bilinçlendirme çalışmasına dönüşmüştür. Jaime'nin PAH nedeniyle hayatını kaybettiği 5 Mayıs, İspanyol Ulusal Pulmoner Hipertansiyon Derneği (Asociación Nacional de Hipertensión Pulmonar - ANHP)'nin önderliğinde, 30. yıl dönümü kapsamında 4-5 Mayıs tarihlerinde düzenlenen uluslararası bilimsel sempozyumda 22 hasta örgütü, 10 nadir ve bağlantılı hastalık organizasyonu ve 8 bilimsel derneğin katılımıyla Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü olarak ilan edildi. Bu gün, hastalığın farkındalığını artırmayı ve hastalara destek olmayı amaçlayan küresel bir anma günü olarak kabul edilmiştir.
Yeri gelmişken bir Dr. Meral Kayıkçıoğlu'na kulak verelim.
Bitkisel Ürünler ve Sağlık Riskleri 14,15,16
Bitkisel ürünler ve takviyeler, doğal oldukları gerekçesiyle sıklıkla güvenli kabul edilir. Ancak Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu'nun uyarısı, bu yaygın inancın tehlikeli bir yanılgı olabileceğini vurguluyor: "Doktorunuza danışmadan herhangi bir bitkisel ürün ve takviye kullanmayınız!" Bu uyarı, özellikle pulmoner hipertansiyon hastaları ve risk altındaki kişiler için hayati önem taşıyor.
Pulmoner hipertansiyon, akciğer damarlarında basıncın yükselmesi sonucu ortaya çıkan, tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen bir hastalıktır. İlginç bir şekilde, bazı bitkisel ürünler ve besinler bu hastalığın tetiklenmesinde rol oynayabilir. Bunun çarpıcı bir örneği, 1980'lerin başında İspanya'da yaşandı. Kolza tohumundan elde edilen kanola yağının (rapeseed oil) illegal ve toksik bir formunun tüketimi sonucu, on binlerce kişide pulmoner hipertansiyon gelişti ve yüzlerce insan hayatını kaybetti. Bu olay, "toksik yağ sendromu" olarak tıp literatürüne geçti.
Benzer şekilde, sarı kantaron (Hypericum perforatum veya St. John's wort) da pulmoner hipertansiyona neden olabiliyor. Bu bitki, tüm dünyada yaygın olarak kullanılan geleneksel bir tedavi aracıdır. Amerika'da reçetesiz satılan en yaygın bitkisel ürünlerden biridir. Lokal kullanımda güçlü bir anti-enflamatuar etkisi vardır ve hızlı yara iyileşmesi sağlar. Oral olarak (çay veya tablet şeklinde) ise başta hafif depresyon olmak üzere çeşitli rahatsızlıklarda kullanılır.
Sarı kantaronun antidepresan etkisi, serotonin etkinliğini artırmasından kaynaklanır. Ancak bu etki, aynı zamanda hipertansiyon ve ciddi pulmoner hipertansiyona yol açabilir. Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, özellikle pulmoner hipertansiyon hastaları ve aile bireylerinin sarı kantaronu kesinlikle kullanmamaları gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca, sarı kantaron, PAH için özel tedavilerle etkileşime girerek hasta sağlığına zarar verebilir. Tüm bu nedenlerden dolayı, Pulmoner Hipertansiyon bilimsel çatı derneklerince hazırlanan Pulmoner Hipertansiyon Hastalık Kılavuzlarında, Tablo 7'de gösterilen Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon ile İlişkili İlaçlar ve Toksinler listesinde de yer alır.
Bunun yanında, sarı kantaron kullanımı gebelikte güvenli değildir. En sık yan etkileri arasında ağız kuruluğu, baş ağrısı, kabızlık, çarpıntı, terleme ve mide bulantısı yer alır. Ayrıca, parlak güneş ışığında uzun süre durulmaması gerekir, çünkü katarakt oluşumunu hızlandırabilir.
Türkiye'de sarı kantaron çayları Sağlık Bakanlığı onaylı olarak bulunmaz, ancak aktarlarda satılır. Bu durum, kalite kontrolü ve güvenlik açısından endişe vericidir.
Bu örnekler, beslenme ve bitkisel ürünlerin hastalık gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. "Doğal" etiketinin her zaman "güvenli" anlamına gelmediğini unutmamak gerekir. Özellikle ciddi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilen bitkisel ürünler, sağlık açısından ciddi riskler taşıyabilir.
Sonuç olarak, herhangi bir bitkisel ürün veya takviye kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız önerilir. Sağlığınız söz konusu olduğunda, profesyonel tıbbi tavsiye almak her zaman en güvenli yoldur.
2022 ESC/ERS Pulmoner Hipertansiyon Tanı ve Tedavi Kılavuzu. 13
Tablo 7: Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon ile İlişkili İlaçlar ve Toksinler
Kesin Bağlantı | Muhtemel Bağlantı |
---|---|
Aminorex | Alkillendirici ajanlar (siklofosfamid, mitomisin C)a |
Benfluorex | Amfetaminler |
Dasatinib | Bosutinib |
Dexfenfluramine | Kokain |
Fenfluramine | Diazoksit |
Metamfetaminler | Hepatit C virüsüne karşı doğrudan etkili antiviral ajanlar (sofosbuvir) |
Toksik kanola yağı | İndorubin (Çin bitkisi Qing-Dai) |
İnterferon alfa ve beta | |
Leflunomid | |
L-Triptofan | |
Fenilpropanolamin | |
Ponatinib | |
Seçici proteazom inhibitörleri (karfilzomib) | |
Solventler (trikloroetilen)a | |
Sarı Kantaron (Hypericum perforatum, St. John's Wort) |
Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / KASIM 2024
#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #NadirHastalık #RareDisease