Türkiye’de PAH tedavisinin gelişimi, 1990’ların ortalarında başlayan ve insani değerlerle örülmüş, ilham verici bir dayanışma hikayesidir. O dönemde PAH, birçok hekim tarafından öncelikli bir tedavi alanı olarak görülmüyordu. Genel olarak nadir hastalıklara hekim ilgisi çok azdı. İlaç endüstrisinin henüz PAH alanına yatırım yapmadığı bu zorlu dönemde, küçük bir hekim grubu hastalarının yaşam mücadelelerine duyarsız kalmadı.
Kimsenin dönüp bakmadığı PAH için işte bu öncü hekimler ülkemizde sistematik hasta takibini başlatmayı göze aldılar. Kendi ülkelerinde bu çaba bir çılgınlık olarak görülse de, yalnız olmadıklarını kısa sürede anladılar. Onlara destek veren yalnızca hasta ve hasta yakınları değildi; dünya PAH otoritelerinden Dr. Lewis J. Rubin ve Dr. Sean Gaine de bu mücadelede yanlarındaydı. Hiçbir karşılık beklemeden, Türk meslektaşlarıyla aynı özveriyle hareket eden bu iki bilim insanı, bilgi birikimlerini ve deneyimlerini cömertçe paylaşarak eşsiz bir dayanışma örneği sergiledi. Her an ulaşılabilir olmaları ve ihtiyaç duyulan yardımı hızla sunmaları, Türk hekimlerine güç ve cesaret verdi.
Onların bu desteği sadece rehberlikle sınırlı kalmadı. Dr. Rubin ve Dr. Gaine, Türkiye’deki bürokratik engeller nedeniyle tedavisi aksayan PAH hastaları için uluslararası PAH camiasını harekete geçirdiler. Kendi imkanlarıyla Türkiye’ye gelerek hem hasta takibine doğrudan destek oldular hem de Türk doktorlarının eğitimine katkı sağladılar. Karşılaşılan her sorunda, çözüm bulunana kadar ısrarla destek olmaya devam ettiler ve doktorlarımızı bu süreçte hiç yalnız bırakmadılar. Uluslararası dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergilediler.
İlaç endüstrisinin PAH alanına yatırım yapmaya başlamasından önce, 2005 yılına kadar tüm ilerlemeler hekimlerin kişisel çabaları ve uluslararası dostluk bağları sayesinde gerçekleşti. PAH alanında uzmanlaşmak isteyen doktorlarımız bu değerli mentorların rehberliğinde eğitim aldı ve PAH konusunda uzmanlaştılar.
Endüstrinin bu alana ilgi göstermesiyle süreç bireysel çabaların ötesine geçerek hız kazandı.
Bu özverili çalışmalar, tıp etiğinin ve mesleki dayanışmanın ötesinde, insanlığın en güzel örneklerinden biri olarak tarihe geçti. Bugün Türkiye’deki PAH merkezlerinin modern tedavi imkanları sunabiliyor olması, o dönemde atılan cesur adımların bir sonucudur.
PAH tarihinde altın sayfa açan idealist hekimlerin unutulmaz mirası, Türkiye'deki PAH tedavisinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu öncü hekimler, karşılık beklemeden gösterdikleri çabalarla tıbbın ve insanlığın en güzel örneklerini sergilemişlerdir. Kendi başlarına kalmışken, uluslararası dayanışma ile güçlendiler. Dr. Rubin ve Dr. Gaine gibi dünya çapında otoriteler, özveriyle Türk meslektaşlarıyla işbirliği yaparak hastaların yaşam mücadelelerine katkı sağladılar.
PAH alanında faaliyet gösteren bilimsel derneklerin, bu fedakar hekimleri ve onların uluslararası destekçilerini onurlandırması, sadece geçmişe duyulan saygıyı ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda tıbbın en değerli katkılarının karşılık beklemeden yapılan özverili çalışmalarla elde edileceğini gösteren bir mesajdır.
Tüm PAH topluluğunun görevi, bu kutsal mirasa sahip çıkmak ve onu yaşatmaktır. Bu tarihi mirası yaşatmaya ve onurlandırmaya, PAH alanında faaliyet gösteren bilimsel dernekleri davet ediyoruz.
Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / OCAK 2025
#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #NadirHastalık #RareDisease