2002 - American Thoracic Society
19.11 numaralı konuda, Timothy J. Higenbottam’ın 1980’lerde pulmoner hipertansiyon (PH) tedavisinde iyileşmeyi değerlendirmek amacıyla invaziv olmayan bir yöntem olarak 6 Dakika Yürüme Testi’ni (6DYT) tanıttığından bahsetmiştik. Bu bölümde, 6DYT’nin zaman içinde nasıl standart bir değerlendirme aracı haline geldiğini ele alacağız.
Fonksiyonel kapasite, bir kişinin günlük işlerini yapabilme becerisini ifade eder. Örneğin, yürüyebilme, banyo yapabilme veya eşyaları kaldırabilme gibi temel aktiviteleri kapsar. Bu kapasite, kişinin en yüksek efor sırasında ne kadar oksijen tükettiğini ölçen bir test olan maksimal kardiyopulmoner egzersiz testi (cardiopulmonary exercise test (CPET)) ile objektif bir şekilde değerlendirilebilir. Bilimsel çalışmalarda bu terim, kişinin iş yapabilme gücü, fiziksel uygunluğu, performansı ve dayanıklılığı gibi çeşitli şekillerde tanımlanabilir. Özetle, fonksiyonel kapasite, kişinin günlük yaşamda ne kadar aktif ve bağımsız hareket edebildiğinin bir göstergesidir.
6 Dakika Yürüyüş Testi (6DYT), fonksiyonel kapasiteyi ölçmek için kullanılan popüler bir yöntemdir. Bu test, bir kişinin altı dakika içinde ne kadar mesafe kat edebileceğini belirleyerek, genel fiziksel performans seviyesini değerlendirir. Çeşitli çalışmalar, 6DYT'nin ölçüm doğruluğu, klinik yararları ve metodolojisi üzerine yoğunlaşmıştır. Ayrıca, bu testin sonuçlarını değerlendirmek için kullanılan referans standartları da mevcuttur. 6DYT, özellikle kalp ve akciğer hastalıkları olan bireylerin durumunu izlemek için faydalıdır ve sağlık profesyonelleri tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kardiyopulmoner Egzersiz Testleri ve oksijen tüketimi ölçümlerinin temelleri 19. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1896 yılında Fransız fizyolog Elisée Bouny (1872-1900), dünyanın ilk döngü ergometresini (cycle ergometer) geliştirmiş ve sofistike gaz ölçüm ekipmanlarının detaylandırılmasında önemli bir rol oynamıştır. Akciğer kan akışının modern ölçümü ise 1915 yılında Danimarkalı fizyologlar August Krogh (1874-1949) ve Johannes Lindhard (1870-1947) tarafından başlatılmıştır. Bu çalışmalar, maksimum oksijen alımını (VO2maks) ölçmeye yönelik önemli adımların atılmasına yol açmıştır. VO2maks, egzersiz sırasında tüketilen maksimum oksijen miktarı olarak tanımlanır ve fonksiyonel kapasitenin altın standart ölçüsü kabul edilir.
1955, 1958 yıllarında Henry Longstreet Taylor ve Jere H. Mitchell, ekipleriyle CPET için standart prosedürler geliştirdiler. Ancak, CPET karmaşık cihazlar gerektiriyordu ve aynı anda sadece bir kişi test edilebiliyordu, bu da zaman kaybına neden oluyordu. Bu nedenle, askeri personel gibi sağlıklı bireyler üzerinde uygulanabilecek, daha basit cihazlarla ve aynı anda birçok kişiyi test edebilecek güvenilir ve pratik testler geliştirme ihtiyacı doğdu. Bu testler, insanların fiziksel kapasitelerini sahada hızlı ve etkili bir şekilde ölçmeyi amaçlamaktadır.
1963 yılında Bruno Balke tarafından yapılan bir çalışma, egzersiz sırasında oksijen tüketimini ölçerek VO2max değerini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu çalışmada, koşu bandında hızları artırılarak egzersiz yapan kişilerin oksijen tüketimi ölçülmüş ve bu veriler, dışarıda, 1 mil (1.6 km) uzunluğundaki bir parkurda en yüksek hızda koşan kişilerin performansıyla karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, koşu bandında yapılan testlerin, dışarıda yapılan maksimum efor gerektiren testlerle benzer VO2max değerleri verdiğini göstermiştir. Bu bulgular ışığında, 15 Dakikalık Koşu Testinin (15MRT), daha kapsamlı bir CPET ile eşdeğer sonuçlar sağlayabileceği sonucuna varılmıştır. Bu test daha sonra farklı gruplarda, örneğin havacılık personeli, obez bireyler ve hastalar üzerinde uygulanmıştır. Bu çalışma, egzersiz fizyolojisi alanında önemli bir adım olmuş ve VO2max'ın belirlenmesinde kullanılan yöntemlerin gelişimine katkı sağlamıştır.
1968 yılında Dr. Kenneth H. Cooper, fiziksel dayanıklılığı ölçmek için yeni bir test geliştirdi. Bu test, 12 dakika süresince ne kadar mesafe kat edilebileceğini ölçen bir koşu testiydi ve 115 Hava Kuvvetleri personelinin performansını değerlendirmek için kullanıldı. Test sonuçları, laboratuvarda yapılan maksimum oksijen tüketimi testleriyle yüksek oranda uyum gösterdi. Bu bulgular, Cooper'ın 12 dakikalık koşu testinin (12MRT), daha önceki Balke'nin 15 dakikalık testiyle (15MRT) benzer sonuçlar verdiğini gösterdi. Cooper'ın testi, sonrasında askeri personel ve sporcuların kondisyon seviyelerini belirlemek için yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Cooper ayrıca, bu test sırasında kat edilen mesafeye göre kişinin maksimum oksijen tüketimini (VO2max) tahmin etmeye yarayan yaş ve cinsiyet faktörlerini de içeren bir nomogram yayınladı.
1976 yılında C.R. McGavin ve ekibi, günlük yaşam aktivitelerinin koşu bandında koşmak veya bisiklet ergometresinde pedal çevirmekten daha iyi yürüyerek taklit edilebileceğini öne sürdüler. Bu teoriye göre, yürüme testi sırasında kat edilen mesafe, günlük yaşamın fonksiyonel kapasitesini daha doğru bir şekilde yansıtır. Daha önceki çalışmalar, fonksiyonel kapasiteyi değerlendirmek için maksimum eforun gerekli olmadığını belirtmişti. Bu bulgulara dayanarak, McGavin ve arkadaşları, Cooper'ın 12 dakikalık koşu testini (12MRT), kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalar üzerinde uygulanan 12 dakikalık yürüme testine (12MWT) dönüştürdüler. Hastaların bu test sırasında kat ettikleri mesafe, kardiyopulmoner egzersiz testi (CPET) sırasında ölçülen maksimum oksijen tüketimi (VO2maks) ile anlamlı bir ilişki gösterdi. Bu, yürüme mesafesinin, hastaların günlük yaşamdaki fonksiyonel yeteneklerini yansıttığını gösteren önemli bir bulguydu.
1977'de I. P. F. Mungall ve R. Hainsworth, 12 dakikalık yürüme testinin (12DYT) fonksiyonel kapasiteyi ölçmede tekrarlanabilir ve güvenilir olduğunu gösterdiler. Ayrıca, bu araştırmacılar, 12 dakikalık yürüme mesafesinin (12MWD), bir saniyedeki zorunlu ekspiratuar hacme (FEV1) kıyasla günlük işlevsellikteki bozulmayı daha iyi yansıttığını gözlemlediler. McGavin ve arkadaşları da 12DYT'nin, katılımcılar tarafından bildirilen anketlere kıyasla daha objektif ve güvenilir bir fonksiyonel kapasite ölçüsü olduğunu belirttiler. Sonuç olarak, McGavin'in 12DYT'si, kronik akciğer hastalıkları olan yetişkinlerin klinik çalışmalarında fonksiyonel kapasitenin objektif bir ölçüsü olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı.
McGavin'in 12 dakikalık yürüme testi (12DYT), 1982'de R J Butland ve ekibi bu testi "hem araştırmacı için zaman alıcı hem de hasta için yorucu" olarak değerlendirmesine kadar yaygın olarak kullanılan bir saha tabanlı fonksiyonel kapasite ölçüsüydü. Bu nedenle, Butland ve ekibi, daha kısa süreli yürüme testlerinin (2 dakikalık yürüme testi (2DYT) ve 6 dakikalık yürüme testi (6DYT)) de benzer sonuçlar verebileceğini test etti. Deneklerin ilk iki dakikada en yüksek yürüme hızına ulaştıkları ve sonrasında ulaşılan mesafelerin dengelendiği gözlemlendi. Üç test arasındaki korelasyonlar mükemmeldi:
Ortalama 12DYT mesafesi, deneklerin ortalama 6DYT mesafesinin iki katı, ortalama 6DYT mesafesi ise ortalama 2DYT mesafesinin üç katıydı. Bu sonuçlara dayanarak, araştırmacılar 6DYT'nin, uzun bir 12DYT ile kısa ve zayıf ayrımcı bir 2DYT arasında mantıklı bir uzlaşma olduğunu belirlediler.
Butland'ın 6DYT'sinden iki yıl sonra, G H Guyatt ve ekibi, 6DYT'nin fonksiyonel kapasitedeki klinik olarak anlamlı değişiklikleri tespit etme yeteneğinin 2DYT'den daha yüksek olduğunu bildirdi. Böylece, 6DYT kronik hastalığı olan yetişkinlerde fonksiyonel kapasitenin ölçülmesinde giderek daha fazla kullanılan bir saha testi haline geldi. 1985'te G H Guyatt ve ekibi, kronik kalp yetmezliği olan erişkinlerde 6DYT'nin, CPET ve New York Kalp Derneği (NYHA) fonksiyonel sınıflandırma skorları ile anlamlı korelasyon gösterdiğini belirtti. 1986'da D P Lipkin ve ekibi, kronik kalp yetersizliği olan erişkinlerde 6DYT'nin CPET'e göre daha az efor sarf ederek yararlı olduğunu buldular. Bu testin kullanımı, kardiyopulmoner hastalıkların ötesine geçerek metabolik, hematolojik, nöromusküler, romatolojik, psikiyatrik, renal ve kronik enfeksiyöz hastalıklar gibi çeşitli alanlara yayıldı.
Pediatrik deneklerde 6DYT kullanımıyla ilgili en erken raporlar 1996 yılında V.A.M. Gulmans ve Patricia A. Nixon'un ayrı çalışmalarıyla ortaya çıktı. Her iki çalışma da kistik fibrozis ve son dönem kardiyopulmoner bozuklukları olan çocuklarda 6DYT'nin geçerliliğini ve güvenilirliğini gösterdi. Daha sonra 6DYT, konjenital kalp hastalıkları, son dönem böbrek hastalığı, obezite, serebral palsi ve HIV enfeksiyonu gibi çocukluk çağının diğer kronik hastalıklarında da test edildi ve kullanıldı.
1984 yılında Guyatt ve ekibi, kronik kardiyopulmoner bozukluğu olan 43 erişkin üzerinde yaptıkları çalışmada, 6DYT sırasında uygulanan farklı teşviklerin ulaşılan mesafeyi önemli ölçüde etkilediğini gözlemledi ve standardizasyon önerdi.
2002 yılında Amerikan Toraks Derneği (ATS), Altı Dakikalık Yürüyüş Testi (6DYT) için ilk standart kılavuzları yayınladı. ATS Bildirisi - Altı Dakikalık Yürüyüş Testi için Kılavuzlar (ATS Statement - Guidelines for the Six-Minute Walk Test), hasta seçimi, ekipman, endikasyonlar ve kontrendikasyonlar, standartlaştırılmış teşvikler ve yetişkin popülasyonlarda testin diğer yönleri hakkında rehberlik sağladı. Bu kılavuzlar, 6DYT'nin güvenilir ve geçerli bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. 159,160,161
Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / OCAK 2025
#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #NadirHastalık #RareDisease