Raynaud hastalığı, simetrik olarak ve ayak parmaklarını etkileyen bir dolaşım bozukluğudur. Parmaklarda basit duyu bozukluklarından, ender olmakla bitikte kangrene kadar giden tablolara yol açabilir. Kronik bir gidişi vardır ve özellikle başlangıçta alevlenme (nöbet) evreleri görülür.
Birçok yazar Raynaud sendromunu Raynaud hastalığından ayırır. Her ikisinde de atardamarlarda aşın büzülme ve buna bağlı belirtiler söz konusu olmakla birlikte, Raynaud sendromu skle-roderma, sistemik lupus eritematozus (kızartılı lupus) gibi başka hastalıkların belirtilerinden biri olarak ortaya çıkar ve genellikle şiddetli bir gidişi vardır. Raynaud hastalığı ise herhangi bir hastalığa eşlik etmez ve gidişi iyi huyludur.
Nedenleri:
Raynaud sendromu kol ve bacaklardaki “sinir-damar kökenli ya da işlevsel send-romlar” arasında yer alır. Başlangıç döneminde yalnızca damar sinirlerindeki değişikliklere bağlı belirtiler söz konusudur; damar yapılarında kalıcı bozukluklar ortaya çıkmamıştır. Bu nedenle işlevsel sendrom, yani bazı özel yapıların iş-leyişindeki bozukluğa bağlı bir sendrom söz konusudur. Bu durumda çıplak gözle görülebilen ya da histolojik incelemeyle (mikroskop yardımıyla) saptanan yapısal değişiklikler yoktur; yalnızca sinirlerin işlev bozukluğundan söz edilebilir.Raynaud sendromundaki damar büzülmesinin altında yatan hastalık oluşturucu mekanizmalar henüz aydınlatılama-mıştır. Damarların aşın daralmasının, damar duvarlarındaki yapısal bozukluklara bağlı olduğu Öne sürülmüştür; başka bir görüşe göre belirtiler sempatik sinir sistemindeki aşın etkinliğe bağlıdır. Raynaud sendromunun çoğunlukla bağışıklık sistemindeki değişikliklerle birlikte görülmesi, son yıllarda damar büzüşmesinin bağışıklık tepkimelerine bağlı olduğu varsayımını Atardamarların ve küçük atardamarların (arteriyol) büzüşmesi, kılcal damarlara kan akışında kesintiye yol açar. Bu yüzden ‘etkilenen bölgenin uçlan (parmaklar) soluklaşır. Oksijen eksikliği ve metabolizma ürünlerinin bu bölgede birikmesi, birkaç dakika içinde kılcal damarlarla toplardamarların genişlemesine yol açar; aynı zamanda atardamar büzüşmesi de azaldığından bu yapılar kanla dolar. Bu aşamada parmaklar aşın kırmızı görünür. Nöbet, normal kan akımının yeniden yerleşmesiyle geçer.Hastalık, alevlenmesine yol açan etkenler ortaya çıkana değin sessiz seyredebilir.
Başlıca etkenler şunlardır:
• Soğuk. Bazı hastalarda sıcaklığın 18°C-20°C’nin altında olduğu ortamlarda nöbet başlayabilir.
• Heyecan. 20°C’nin üstündeki sıcaklıklarda da heyecanlar nöbetin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu hastalann çoğunun duyarlı bir ruhsal yapısı olduğu gösterilmiştir.
• Hormonal etkenler. Kadınlarda hastalık, erkeklerden 10 kat daha sık görülür. Genellikle belirtiler ergenlikten sonra ortaya çıkar ve menopozla kaybolur ya da azalır.
Ender bîr hastalık olan Raynaud sendromu, daha çok 40 yaşın altındaki kadınları etkiler.
Belirtileri:
Hastalığın ayırt edici özelliği, yukarıdaki etkenlerin başlattığı nöbetlerle kendini gösteren “Raynaud fenomeni “dir. Bu olay birbirini izleyen iki evreden oluşur; ilki iskemik (dokuların kansız kalması) evre, ikincisi ise asfiksi (dokuların oksijensiz kalması) evresidir.
İlk evrede bir ya da iki elde (ender olarak ayaklarda) bir ya da daha çok parmak ağrıyla ya da tam bir duyu yiti-miyle birlikte aniden soluklaşır. Birkaç dakika sonra ikinci evreye geçirilir; aynı parmaklar Önce moranp daha sonra kızarır. Hasta bu arada yanma ya da iğne batması duyusundan yakma. Zamanla parmaklar hastalığa özgü bir görünüm alır. Önce terlemeler ortaya çıkar, daha sonra parmakların son falanksınm (parmağı oluşturan kemikler) etli uç bö-lümu incelir; parmaklar ve tırnaklar daralır; röntgende, alt falanksta yoğunluğun azaldığı (osteoporoz) görülür. Az rastlanmakla birlikte daha sonra doku ölümü (nekroz) ve ülserli lezyonlar, çok ender olarak da kangren gelişir.
Bu olgu bilinmeyen nedenlerden kaynaklanıyorsa “Raynaud hastalığı”, bilinen bazı hastalıklar kapsamında gelişmişse “Raynaud sendromu” diye anılır. İkinci durumda Raynaud fenomeni tam olmayabilir, o zaman “Raynaud benzeri fenomen”den söz edilir.
Raynaud hastalığı havalı çekiç kullanan işçilerde, taş kesicilerde, sekreterlerde ve piyanistlerde ortaya çıkabilir. Bu olguların büyük bölümünde hastalığın nedeni parmakların sürekli titreşim etkisinde kalmasıdır. Titreşim, sinir liflerinin miyelin kılıfında mikrolezyonlara yol açar.
Gelişimi:
Raynaud fenomeninin gelişimini önceden kestirmek güçtür; bazı hastalar değişik şiddette, az çok birbirine benzer biçimde yinelenen klinik görünümlerden pek etkilenmezler. Bazı olgularda ise hastalığın gelişimindeki temel Özellik, görece erken bir evrede dokuların beslenememesine bağlı değişikliklerin ortaya çıkmasıdır. Parmaklarda ilerleyici skleroz (gerginlik) gelişir. Bu durumda tırnaklar yavaş yavaş incelenip kırılgan hale gelir, derialtı yağdokusunda hiperkeratoz (keratin içeren sert dokular) bölgeleri ortaya çıkar ve parmaklar çok ince bir görünüm alır. Daha sonra eskar denen nedbe dokusu oluşur ve parmak uçlarında kalınlaşma başlar. Ardından ülser, yani kronik bir irinli süreç gelişir ve en sonunda parmakların etli uç bölümü zamanla gerilip kısalır. Bazen uçlarda doku Ölümü (nekroz) görülür ve bu da uç falankslann ampütas-yonuna (parmağın uç bölümünün kopması) yol açar. Ağır gelişen bu duruma sık rastlanmaz; genellikle çok kısa aralıklarla nöbet geçiren hastalarda görülür. Bu olgularda genellikle cerrahi şim gereklidir.
İncelemeler:
Bağışıklık sistemiyle ilgili bazı testler yapılabilir. Başka hastalıklarla ayırıcı j m İçin, kollarda sinir iletim hızı saptanmalıdır. Gene parmak damarlarının işlevsel konumunu ortaya koymak içiş normal sıcaklıkta sempatik sinir sistemi etkinliğini önleyici ilaçlar verdikten sonra, parmaklar soğukta bırakılarak uçlarm arteriyografisinin çekilmesi (atardamarın kontrast madde verilerek görüntülenmesi) tanı açısından yararlı olabilir.