1895'te tanıştığı ve soylu olmayan Sophie Chotek (1868-1914) ile ailesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen 1900 yılında evlendiği için tahtan men edilen Arşidük Franz Ferdinand (1863-1914), veliaht unvanını koruyan üç prens babası olarak imparatorluğun tek varisi konumundaydı.
1878 Berlin Antlaşması uyarınca, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi egemenliğini koruduğu Bosna Vilayeti'ni işgal etme ve yönetme yetkisini aldı. Aynı antlaşma çerçevesinde, Büyük Güçler (Avusturya-Macaristan, Birleşik Krallık, Fransa, Alman İmparatorluğu, İtalya ve Rus İmparatorluğu), Sırbistan Prensliği'ni tam bağımsız bir devlet olarak tanıdı. Dört yıl sonra, Prens Milan IV Obrenović, Sırbistan Krallığı'nın Kralı Milan I oldu. Obrenović Hanedanı, Avusturya-Macaristan ile yakın ilişkilerini sürdürerek antlaşmada belirlenen sınırlar içinde yönetimlerini sürdürdü.
Aynı antlaşma uyarınca, Osmanlı İmparatorluğu, Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ'ın kendi başlarına prenslikler olarak varlıklarını kabul etti. Ayrıca Doğu Rumeli Vilayeti kurularak Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı, ancak çeşitli imtiyazlara sahip bir bölge haline geldi.
1913 yılında, İmparator Franz Joseph, Arşidük Franz Ferdinand'a 1914 Haziran'ında Bosna'da yapılacak askeri tatbikatları izlemesi talimatını verdi. Tatbikat sonrasında Ferdinand ve eşi 28 Haziran 1914 günü, 1908'de Avusturya-Macaristan tarafından resmen ilhak edilen Bosna-Hersek'in eyalet başkenti Saraybosna'yı ziyaret edeceklerdi.
28 Haziran, Jülyen takvimine göre 15 Haziran'a denk gelen ve Aziz Vitus'un bayramı olarak bilinen bir gündür. Bu tarih aynı zamanda Sırbistan'da Vidovdan olarak anılır ve 1389 yılında Kosova Savaşı'nda Sultan I. Murad'ın bir Sırp suikastçı tarafından çadırında öldürülmesini hatırlatır. Milliyetçi Sırp örgütü Kara El, o gün için altı suikast girişimi planlamıştı. Eğer yakalanırlarsa, suikastçıların canlı ele geçirilmemek için siyanür içerek intihar etmeleri öngörülmüştü. Suikastın politik amacı, Bosna-Hersek'i Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun yönetiminden çıkarmak ve birleşik bir Güney Slav devleti oluşturmaktı. Suikastçılar ve bu gizli ağın ana figürleri, 1914 Ekim'inde Saraybosna'da mahkemeye çıkarıldı. Suikasta destek verdikleri belirlenen toplam yirmi beş kişi suçlanmıştı.
28 Haziran 1914 Pazar sabahı, Danilo Ilić (1890-1915), Saraybosna'daki suikast girişimi için altı suikastçıyı konvoyun geçeceği güzergaha yerleştirdi. Franz Ferdinand ve eşi, Ilidža Spa'dan trenle Saraybosna'ya hareket etti ve Vali Oskar Potiorek tarafından istasyonda karşılandı. Altı araçlık bir konvoy hazırlanmıştı.
Konvoy, ilk suikastçı Muhamed Mehmedbašić'i (1887-1943) geçti. Konvoy, ikinci suikastçı Vaso Čubrilović'un (1897-1990) yanına ulaştığında, Čubrilović harekete geçemedi. Konvoy, Nedeljko Čabrinović'in (1895-1916) pozisyon aldığı Miljacka Nehri'nin yakınlarına vardığında, saat 10:10'da Franz Ferdinand'ın arabası geçerken Čabrinović bombasını fırlattı. Ancak bomba, Ferdinand'ın arabasını değil, onun arkasındaki aracın altında patlayarak 16-20 kişinin yaralanmasına neden oldu. Ancak bomba, Arşidük Ferdinand'ın arabasını değil, arkasındaki aracın altında patladı ve 16-20 kişinin yaralanmasına neden oldu. Patlamanın ardından Čabrinović, içtiği bayat siyanürün etkisiz kalmasının sonrasında, yaz mevsimindeki kuraklık nedeniyle sadece 13 cm derinliğindeki Miljacka Nehri'ne atladı. Ancak nehir yeterince derin olmadığı kaçamadı ve yakalanarak tutuklandı.
Franz Ferdinand, planlanmış bir resepsiyon için Belediye Binası'na geldiğinde Belediye Başkanı Fehim Čurčić'in hoş geldiniz konuşmasını yarıda keserek stresli bir şekilde, "Sayın Belediye Başkanı, buraya ziyarete geldim ve bombalarla karşılandım. Bu çok çirkin," dedi. Düşes Sophie'nin telkinleriyle sakinleşen Ferdinand, Saraybosna halkının suikast girişiminin başarısızlığından duydukları sevinç gösterilerinden moral buldu. Programlarını iptal edip, bomba saldırısında yaralananları ziyaret etmeye karar veren Franz Ferdinand ve Sophie, güvenlik konusundaki endişelere rağmen harekete geçtiler. Ferdinand, yetkililerin güvenlikle ilgili çekincelerine, "Saraybosna'nın suikastçılarla dolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?" diyerek yanıt verdi.
Franz Ferdinand ve Sophie'nin güvenliklerini sağlamak amacıyla, Saraybosna Hastanesi'ne daha sakin bir güzergah üzerinden gitmeleri kararlaştırıldı. Ancak, büyük bir talihsizlikle, araçları 20 yaşındaki suikastçı Gavrilo Princip'in bir kafede sandviç yediği sırada doğru adrese yönelmek için manevra yaparken, Princip arabaya yaklaşarak saat 11 civarında Franz Ferdinand ve Sophie'yi yakın mesafeden tabancayla vurdu.
Vurulduktan sonra Sophie hemen bilincini kaybederek Franz Ferdinand'ın bacaklarının üzerine yığıldı. Arşidük de tıbbi müdahale için Vali'nin konutuna götürülürken bilincini kaybetti. Kont Harrach'a göre, Franz Ferdinand'ın son sözleri "Sofi, Sofi! Ölme! Çocuklarımız için yaşa!" oldu ve ardından Harrach'ın yaralanmasıyla ilgili sorusuna altı ya da yedi kez "Hiçbir şey değil" diye yanıt verdi. Sophie Vali'nin konutuna vardığında ölmüştü ve Franz Ferdinand 10 dakika sonra öldü.
Avusturya-Macaristan, Temmuz Ültimatomu olarak bilinen bir belgeyle, Sırbistan'ın 48 saat içinde tüm talepleri kabul etmemesi halinde büyükelçisini geri çağıracağını belirtti. Sırbistan talepleri kabul etmeyince, Avusturya-Macaristan 28 Temmuz 1914'te savaş ilan etti ve ordusunu seferber etti. 1892 Gizli Antlaşması uyarınca, Rusya ve Fransa da seferber oldu. Rusya, 29 Temmuz'da kısmi, 30 Temmuz'da ise genel seferberlik ilan etti. Bu, Avusturya-Macaristan ve Almanya'nın tam seferberlik ilan etmesine yol açtı ve kısa sürede İtalya dışındaki tüm Büyük Güçler savaşa dahil oldu.
Ferdinand'ın trajik suikastı ve sonrasında yaşananlar, tarihin akışını değiştiren olaylar zincirini başlattı.
Dr. Victor Eisenmenger (1864-1932)
Kaynakça :
Yazan: Kamil Hamidullah / TEMMUZ 2024
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: