PAHSSc, Nadir Hastalıklar Gününü Destekliyor

KTEPH'İN TARİHÇESİ -2- PULMONER EMBOLİNİN KEŞFİ - 2024.07.15

KTEPH'in Tarihçesi -2- Pulmoner Embolinin Keşfi

 

Önce 5000 yıllık bulmacanın çözülmesi gerekiyordu. "Dolaşım Sistemi"

 

Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH)'in tarihçesi, aslında pulmoner emboli (PE) ve dolaşım sisteminin keşfi ile yakından ilişkilidir. KTEPH, her 25 PE vakasından birinde gelişen ciddi bir durumdur. PE'nin tarihçesi, insanlık tarihinin belki de en eski bilmecelerinden biri olan dolaşım sisteminin keşfiyle başlamıştır. Dolaşım sisteminin keşfi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pulmoner Arteriyel Hipertansiyonun Tarihçesi - Bölüm 1 (MÖ. - 1891) (pahssc.org.tr) başlıklı makalemizi ziyaret edebilirsiniz.

 

Dolaşım Sisteminin Keşfi ve Erken Dönemler:

  1. İbn Nefis, (Annafis; 1210-1288): 1200'lü yıllarda yaşayan Galen'in çalışmaları, 1500 yıl boyunca sorgulanmadan kabul edilerek "Galen dediyse doğrudur" anlayışıyla tıp bilimine yön verdi.1200'lü yıllarda yaşayan Arap hekim İbn Nefis, Galen ve İbn-i Sina'nın dolaşım sistemi üzerine yanlış varsayımlarına ilk meydan okuyan isimlerden biri oldu. Pulmoner dolaşımın doğru haritasını çıkararak, dolaşım sisteminin anlaşılmasında temel bir rol oynadı ve "Dolaşım Fizyolojisinin Babası" olarak kabul edildi. Ancak, bu bilgiler kısa süre sonra kayboldu ve unutuldu. O dönemde, diğer dinlerde olduğu gibi, İslam dünyası da katı bir tutuculuğun etkisi altındaydı. 1,2
  2. William Harvey (1578-1657): Tıpta devrim yaratan bir keşfe imza attı. İbn Nefis'in 400 yıl önce tanımladığı ancak unutulan pulmoner dolaşımı yeniden keşfetti. Bununla kalmayıp, tüm vücuttaki kan dolaşımı sistemini de açıklayarak modern kardiyovasküler bilimin temellerini attı. 1,2

 

Pulmoner Emboli ve Tromboz Araştırmaları:

  1. Giovanni Battista Morgagni (1682-1771): Sağ kalbin görevini keşfetti ve pulmoner arterlerde büyük pıhtıların varlığına dair ilk gözlemlerini yaptı. . 1,2
  2. René-Théophile-Hyacinthe Laennec (1781-1826): Stetoskopun mucidi, hemorajik akciğer enfarktüsünün patolojik özelliklerini ilk kez tanımladı. Hemorajik akciğer enfarktüsü, akciğer dokusunun bir kısmının kanla dolarak hasar görmesi durumudur. Bu durum genellikle akciğere giden kan damarlarının tıkanması sonucu ortaya çıkar. Tıkanıklık, genellikle kan pıhtıları, yağ parçacıkları veya hava kabarcıkları gibi maddelerden kaynaklanır. Bu tıkanıklıklar, akciğere yeterli kan akışını engeller ve dokunun ölmesine neden olur. Hemorajik akciğer enfarktüsü, akciğer dokusunda kan birikmesine ve bu bölgenin kırmızı renkte görünmesine yol açar. 1,2
  3. Jean Cruveilhier (1791-1874): "İnsan Vücudunun Patolojik Anatomisi (Anatomie Pathologique du Corps Humain)" adlı kitabında, tüm hastalıkların nedeninin flebit (damarlardaki iltihabi durum) olduğunu öne sürdü ve pulmoner arterlerdeki, yani akciğer atardamarlarındaki pıhtıları ilk kez tanımladı. 1
  4. Rudolf Ludwig Carl Virchow (1821-1902): Pulmoner embolinin patofizyolojisini tanımladı ve "emboli" terimini literatüre kazandırdı. Ünlü "Virchow Üçlüsü"nü (kan durgunluğu, damar duvarı hasarı, hiperkoagülabilite (aşırı pıhtılaşma)) ortaya koydu. Virchow, trombüslerin kan dolaşımında ilerleyebileceğini ve diğer organların damarlarını etkileyebileceğini keşfetti. 1

 

Pulmoner Embolide Tedavi Arayışlarında Cerrahi Çözümün Geliştirilmesi 

  1. Friedrich Trendelenburg (1844-1924): Alman cerrah, 1908'de akut pulmoner embolektomi (pıhtı çıkarma operasyonu) için operatif bir yaklaşımı tanımlayan ilk kişidir. 6
  2. Martin Kirschner (1879-1942): 18 Mart 1924'te Kirschner, ilk başarılı pulmoner arter embolektomisi olan Trendelenburg ameliyatını gerçekleştirdi. Tam fonksiyonel iyileşme bildirildi. Richard W. Steenburg (1925-2016), 1958 yılında Amerika'daki 'Trendelenburg operasyonundan' ilk kurtulanı bildirdi. 6

 

Derin Ven Trombozu (DVT) ve Pulmoner Emboli:

Derin Ven Trombozu (DVT), vücuttaki derin damarlardan birinde, genellikle bacaklarda bir kan pıhtısı oluşmasıdır. Bu durum, organların yeterince beslenememesine ve yetmezlik gelişmesine yol açabilir. Derhal tespit edilip tedavi edilmezse, hayatı tehdit eden bir durum ortaya çıkabilir. 3

  • M.Ö. 600-900: Sushruta Samhita adlı Ayurveda metni, DVT'nin ilk tanımını içerir. 3
  • 1271: Bir Fransız el yazmasında 20 yaşındaki bir erkeğin bacağındaki DVT semptomları tanımlandı. 3
  • 1856: Alman doktor ve patolog Rudolf Virchow, köpekler üzerinde yaptığı deneylerle pulmoner emboliyi açıkladı. Pulmoner arterlere göç eden pıhtıları analiz ederek bu kavramı geliştirdi. 1

 


Kan pıhtısı, tıpta trombüs olarak bilinir ve kanın pıhtılaşma sürecinin sonucudur. Trombüs, trombositler ve kırmızı kan hücrelerinden oluşan bir tıkaç ile fibrin proteini ağından oluşur. Normalde, trombüsler yaralanma durumunda kanamayı durdurmak için oluşur. Ancak sağlıklı kan damarlarında oluştuğunda kan akışını engelleyebilir ve bu duruma tromboz denir. 4 13 Ekim Dünya Tromboz Günü'nde, bu tehlikeli duruma dikkat çekilir. 5
 

Bu tarihsel gelişmeler, KTEPH'in anlaşılması ve tedavisi için temel oluşturmuştur. Dolaşım sistemi, pulmoner emboli ve derin ven trombozunun keşfi, KTEPH'in tanımlanması ve yönetimi için kritik öneme sahiptir.

  

Gelecek Konu: KTEPH'in Tarihçesi -3- Dr. Abel Ayerza (1861-1918) - İlk KTEPH Hastasını Rapor Etmiş Oldu - Ayerza Hastalığı 

 

 

KAYNAKÇA:

 

  1. A History of the Diagnosis and Treatment of Venous Thrombosis and Pulmonary Embolism | Ochsner Journal
  2. Pulmoner Arteriyel Hipertansiyonun Tarihçesi - Bölüm 1 (MÖ. - 1891) (pahssc.org.tr)
  3. Deep vein thrombosis - Wikipedia
  4. Thrombus - Wikipedia
  5. 13 Ekim Dünya Tromboz Günü (pahssc.org.tr)
  6. Surgical treatment for chronic thromboembolic pulmonary hypertension: an historical perspective - PMC (nih.gov)

 


Yazan: Kamil Hamidullah / KASIM 2019
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / TEMMUZ 2024


 

Eskişehir Web Tasarım