1962 - Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH) için İlk Kesin Tedavi: Pulmoner Endarterektominin Ortaya Çıkışı!
Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH) tedavisinin gelişimi, tıp tarihinde önemli bir başarı hikayesidir. Bu hikaye, 1950'lerin sonlarında başlayıp günümüze kadar uzanan bir süreçte, umutsuz bir hastalığın tedavi edilebilir hale gelmesini anlatır.
1958 yılında Elliott S. Hurwitt (1912-1966) ve ekibi, kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH) tedavisinde pulmoner arterlerdeki kronik trombüsleri, yani kan pıhtılarını çıkarmak için yenilikçi bir cerrahi teknik geliştirdiler. Bu teknik, iki önemli unsuru içeriyordu:
Ne yazık ki, bu yeni teknikle tedavi edilen ilk hasta, operasyondan sağ kurtulamadı. O dönemlerde, KTEPH teşhisi çoğunlukla ancak otopsi sırasında konulabiliyordu ve yaşayan hastalarda tanı koymak nadir görülüyordu. Bu durum, cerrahi girişimlerin sayısını ve dolayısıyla cerrahların deneyim kazanma fırsatını sınırlıyordu. İlk operasyonların başarısız olması, bu tedavi yöntemine olan umutları azalttı. Ancak, Georgetown'da göğüs hastalıkları uzmanı genç doktor Kenneth Miles Moser (1929-1997), bu prosedürün potansiyeline inanıyor ve geliştirilmesi gerektiğini savunuyordu. Moser'ın bu inancı, hem tıbbi hem de cerrahi açıdan KTEPH tedavisinin araştırılması ve ilerletilmesi için meslektaşlarını teşvik etti. 2
PEA'nın öncüleri, bir yıldan az sağ kalım süreleri rapor ederken ve yüksek ölüm oranlarıyla mücadele ederken, Ken Moser 1965 yılında 30 aylık sağ kalım süresiyle bir hastanın takibini rapor etti. 1969 yılında Ken Moser'e San Diego Kaliforniya Üniversitesi (UCSD) çalışmaları için ona fırsat sunuca, burada bir ekip kurarak PEA programını başlattı. 1970'ten itibaren UCSD'de bazı başarılı pulmoner endarterektomi vakaları gerçekleştirildi. Operasyon tekniği geliştirildi ve 2003 yılında UCSD'de 1990 ile 2002 yılları arasında gerçekleştirilen 1.500 vakada ölüm oranının %5'ten az olduğu görüldü. San Diego'da elde edilen bu başarılı sonuçlar, diğer uluslararası grupları kendi programlarını başlatmaya teşvik etti. 3
60 yıl önce, 1960'larda KTEPH, nadir görülen ve tedavisi olmayan bir hastalıktı. Bugün ise, uygun hastalarda pulmoner hipertansiyonun kesin tedavi edilebilen tek formu olarak kabul edilmektedir.
Bu dönüşümün arkasında Dr. Ken Moser'in öncü çalışmaları bulunmaktadır. Moser, tıbbi ve cerrahi topluluk içindeki yaygın kötümserliğe ve başarı şansının düşük olmasına rağmen, pulmoner endarterektomi (PEA) adı verilen tekniği geliştirdi. Bu teknik, akciğer tıbbında son 100 yılın en başarılı tedavi edici işlemi olarak kabul edilmektedir.
PEA tekniği, Moser'in liderliğinde dünya çapında öğretildi. 2022 yılına kadar sadece University of California, San Diego (UCSD)'de 5.000'den fazla vakada bu teknik uygulandı. Günümüzde, deneyimli merkezlerde %2.2 gibi düşük bir ölüm oranıyla KTEPH için yerleşik bir tedavi haline gelmiştir; bu oran enstitüye bağlı olarak değişiklik göstermektedir. 10,11 Çaresizlikten çareye dönüşen bu başarı, tıp tarihinde sıkça karşılaşılan bir durumu örneklemektedir: İlk denemeler başarısız olsa da, azimli ve vizyoner bilim insanlarının çabaları sayesinde, zamanla büyük ilerlemeler kaydedilebilmektedir. 3,4
Pulmoner endarterektominin (PEA) kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH) tedavisi için kılavuzlarda yer alması sürecini, kaynakları ile birlikte şöyle özetleyebiliriz:
2000'lerin ortasında Türkiye'de, Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Rıza Doğan, KTEPH hastalarına yardım etmek için önemli çabalar gösterdi. Tam bir Pulmoner Endarterektomi (PEA) prosedürü gerçekleştirememiş olsa da, bu durumdan muzdarip uygun hastalara çözüm olmaya çalıştı.
Ülkemizde asıl PEA programını Bedrettin Yıldızeli 2009 yılının Eylül ayında başlattı. Fransa'da Pulmoner Endarterektomi üzerine ihtisasını tamamlayarak, dünya çapında sayılı uzmanlardan biri haline geldi. Türkiye'ye döndüğünde, ince akciğer damarlarına girip akciğerlerin pıhtılarını söküp temizleyebilecek ülkede PEA yapabilen tek uzmandı. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin iş birliğiyle oluşturduğu hibrit yapıda, Türkiye'nin ilk PEA programını başlattı. Bu iki kurum, diğer merkezler de PEA işlemlerine başlayıncaya kadar uzun bir süre Türkiye'deki tek PEA merkezi olarak faaliyetlerini sürdürdü. 2008 yılından 2023 yılına kadar geçen sürede, 1000'den fazla vaka serisiyle, ülkemizdeki en çok PEA yapan merkez olma özelliğini taşıdı. Sonraki yıllarda diğer sağlık kurumları da PEA programlarını devreye soktu ve Türkiye genelinde KTEPH hastalarına bu tedavi seçeneği sunulmaya başlandı. 12
Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / KASIM 2019
Önceki güncelleme: Kamil Hamidullah / TEMMUZ 2024
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / EYLÜL 2024