PAHSSc, Nadir Hastalıklar Gününü Destekliyor

PAH'IN TARİHÇESİ - TANILAMA YÖNTEMLERİNDEKİ GELİŞMELER -4- KARA KALP HASTALIĞINDA RÖNTGEN VE EKG'NİN TANIDAKİ ÖNEMİ - 2024.09.22

PAH'ın Tarihçesi - Tanılama Yöntemlerindeki Gelişmeler -4- Kara Kalp Hastalığında Röntgen ve EKG'nin Tanıdaki Önemi

 

1908 Adolf Posselt (1867-1936)

 

20. yüzyılın başlarında tıp, hızla gelişen teknolojilerle yeni bir çağa giriyordu. 1908’de Avusturyalı doktor Adolf Posselt, kalp hastalıklarının teşhisinde iki yenilikçi yöntemin birlikte kullanımını vurgulayan önemli bir çalışma yayımladı.

"Die klinische Diagnose der Pulmonalarteriensklerose (Pulmoner Arteriyosklerozun Klinik Teşhisi)" başlıklı bu makalede Posselt, o dönemin emekleme aşamasındaki en yeni teknolojileri olan röntgen ve elektrokardiyogramı (EKG) bir araya getirerek, "kara kalp" adıyla bilinen pulmoner hipertansiyonun tanısında devrim niteliğinde bir adım attı.

 

Röntgen teknolojisi, Wilhelm Conrad Röntgen'in 1895'teki keşfinden bu yana hızla gelişmekteydi. Posselt, özellikle "teleroentgenogram" adı verilen bir tekniği öne çıkardı. Bu teknik, hastadan yaklaşık 180 cm uzaklıktan çekilen ve göğüs kafesini arkadan öne doğru görüntüleyen (postero-anterior veya PA) bir röntgen çekimiydi. Bu yöntem, kalbin boyutunu ve şeklini daha net gösteriyordu.


EKG ise, Hollandalı fizyolog Willem Einthoven'in 1903'te geliştirdiği nispeten yeni bir teknolojiydi. Kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden bu cihaz, kalp ritmi bozuklukları ve kalp kasının durumu hakkında değerli bilgiler sağlıyordu.


Posselt, bu iki yöntemi birleştirerek, pulmoner hipertansiyonun neden olduğu kalp değişikliklerini daha doğru tespit edebiliyordu. Röntgen, kalbin sağ tarafındaki genişlemeyi ve pulmoner arterlerdeki değişiklikleri gösterirken, EKG sağ ventrikül hipertrofisinin elektriksel izlerini ortaya koyuyordu.


Bu yaklaşım, o dönemde oldukça yenilikçiydi. Çünkü daha önce kalp hastalıklarının teşhisi genellikle fizik muayene ve hasta öyküsüne dayanıyordu. Posselt'in çalışması, objektif ve tekrarlanabilir tanı yöntemlerinin önemini vurgulayarak, modern kardiyolojinin temellerini attı.


Posselt'in bu katkısı, pulmoner hipertansiyon gibi karmaşık kalp-akciğer hastalıklarının anlaşılmasında ve teşhisinde büyük bir adım oldu. Bu yaklaşım, sonraki yıllarda daha da geliştirilerek, günümüzde kullanılan ileri görüntüleme ve tanı yöntemlerinin öncüsü oldu.

 

   

KAYNAKÇA:

 

  1. Pulmoner Arteriyel Hipertansiyonun Tarihçesi - Bölüm 2 (1891 - ) (pahssc.org.tr)
  2. Primary Pulmonary Hypertension - Volume 99 - Lewis J. Rubin, Stuart Rich
  3. Primary Pulmonary Hypertension - 1955 (ahajournals.org) 

 


Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme: 
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / EYLÜL 2024


 

Önceki Konu: PAH'ın Tarihçesi - Tanılama Yöntemlerindeki Gelişmeler -3- Diastolik Kan Basıncı Ölçüldü

 

#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension

Eskişehir Web Tasarım