1987'de Robert Francis Furchgott (1916-2009), Louis Joseph Ignarro (d. 1941) ve Ferid Murad (1936-2023) tarafından keşfedilen Nitrik Oksit Sinyal Molekülü: PAH İçin Etkili Bir Vazodilatör ve Tedavide Nitrik Oksit (NO) Yolağının Gelişimi
Nitrik oksit (NO)
Nitrik oksit (NO), nitrojenin oksidasyonu ile oluşan renksiz ve toksik (zehirli) bir gazdır. 1772 yılında İngiliz kimyacı Joseph Priestley (1733-1804) tarafından keşfedilmiştir. 3 Priestley buna "nitrous air" (azotlu hava) adını vermiştir. 4
Nitrik oksit, bir atom azot (N) ve bir atom oksijen (O) içeren serbest radikal niteliğinde bir gazdır. Serbest radikal, eşleşmemiş elektrona sahip olan ve bu nedenle yüksek reaktiviteye sahip molekül veya atomdur. Somut bir örnek vermek gerekirse, bir elma dilimlediğinizde havada hızla esmerleşmesi, oksijen ile tepkimeye giren serbest radikallerin neden olduğu bir kimyasal reaksiyondur. NO, renksiz ve kokusuz bir gazdır ve atmosferin üst tabakalarında, taşıt egzozlarında ve asit yağmurlarında bulunmaktadır. NO’nun biyolojik olaylardaki etkinliği son zamanlarda anlaşılmıştır. 3
Nitrik oksit, genellikle hava kirliliği ile ilişkilendirilse de vücudumuzda hayati roller üstlenen bir moleküldür. Bu gaz, damarları genişleterek kan akışını düzenler, kan basıncını kontrol altında tutar ve kalp krizi riskini azaltır. Ayrıca, pıhtı oluşumunu engelleyerek damar tıkanıklıklarına karşı koruma sağlar.
Beyinde nitrik oksit, sinir hücreleri arasında mesaj taşıyarak beyin fonksiyonlarını iyileştirir ve hafızayı güçlendirir. Cinsel sağlıkta ise erkeklerde ereksiyon oluşumuna katkıda bulunur. Solunum yollarında, akciğer damarlarını genişleterek nefes almayı kolaylaştırır. Sindirim sisteminde, bağırsak hareketlerini düzenleyerek sindirimi destekler. Böbreklerde, kan filtreleme işlevini artırarak vücuttan atıkların temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, bağışıklık sistemimizin düzgün çalışmasına katkı sağlar ve cildimizin mikroplara karşı korunmasına yardımcı olur.
Vücut, nitrik oksiti L-arginin adlı bir amino asitten, nitrik oksit sentaz enzimi yardımıyla üretir. Yeşil yapraklı sebzeler, pancar, meyveler ve tahıllar gibi nitrat açısından zengin gıdalar da nitrik oksit üretimine destek olabilir. İşlenmiş etlerde bulunan nitratlar da vücutta nitrik oksite dönüşebilir. 4
Nitrogliserin, 1847 yılında İtalyan kimyager Ascanio Sobrero (1812-1888) tarafından keşfedilen oldukça hassas ve patlayıcı bir bileşikti. Başlangıçta yalnızca yıkıcı potansiyeli ile tanınan bu molekül, tıbbi değerinin anlaşılması için uzun yıllar beklemek zorunda kaldı. Sobrero, nitrogliserin ile deneyler yaptı ve baş ağrısını not etti. Bu fenomen hızla beyin damar genişlemesine atfedildi. Bu basit klinik gözlem – nitrogliserinin damarları genişlettiği – klinik farmakologlar ve temel vasküler fizyologlar arasında yüzyıl süren bir diyaloğu başlattı ve bu diyalog, nitrik oksidin biyolojik işlevlerini anlamamıza olanak tanıyan birçok keşfi sağladı. İlaç olarak nitrogliserin, güçlü ve dengesiz bir patlayıcı olan nitrogliserinin seyreltilmiş bir formudur. 4
Birkaç yıl sonra başka bir nitrat içeren bileşik olan amil nitrit keşfedildi. 1859'da İngiliz bilim insanı Frederick Guthrie (1833-1886) amil nitriti, anjina pektoris (kalp sıkışması) tedavisinde kullanarak nitratın tıpta kullanılmasının kapısını araladı. Alfred Bernhard Nobel (1833-1896), yaptığı çalışmalar sırasında meydana gelen kazada buluşu uğruna kardeşi Emil Oskar Nobel (1843-1864)’i kaybettiği, dinamiti 1866 yılında buldu. 4,5
Not: 1888'de kardeşi Ludvig'in ölümü, birkaç gazetenin yanlışlıkla Alfred'in öldüğü haberlerini yayınlamasına neden oldu. Bir Fransız gazetesi yanlışlıkla Alfred Nobel'in ölüm ilanını verdi. "Ölüm taciri öldü" (Le marchand de la mort est mort). "Her zamankinden daha fazla insanı daha hızlı öldürmenin yollarını bularak zengin olan Dr. Alfred Nobel dün öldü."
Nobel, ölümünden sonra bırakacağı mirasın ve imajının farkına varınca derinden sarsıldı...
Oysa bir zamanlar dinamitin savaşlara son vereceğine inanmıştı!
1895'te, Nobel vasiyetnamesini yazdı ve servetinin büyük bir kısmını, milliyetlerine bakılmaksızın, "geçen yıl içinde insanlığa en büyük hizmeti sunanlara" dağıtılacak bir fon oluşturmak için bıraktı. Nobel Ödülleri böylece doğdu. "Ölüm taciri"nin vicdanını rahatlatmak isteyip istemediğini veya imajını düzeltmek isteyip istemediğini asla bilemeyeceğiz. Ancak imaj açısından başarılı oldu.
Bugün Nobel Ödülleri, bilim topluluğunun en prestijli ödülüdür ve her yıl 10 Aralık'ta verilmektedir.
Küçük bir not olarak, Alfred Nobel'in babası Immanuel Nobel, endüstriyel kontrplak panellerin mucididir. 5
1879'da, Britanyalı doktor William Murrell (1853-1912) nitrogliserini anjina pektoris tedavisi olarak tanıttı. Ünlü bilim insanı, mucit, iş adamı ve Nobel Ödüllerinin kurucusu Alfred Nobel, yaşamının son yıllarında kalp hastalığından muzdariptive anjina pektoris (Kalp sıkışması) için halihazırda küçük dozlarda nitrogliserin reçete ediliyordu. 4 Sanki Nobel, kalp damarlarını dinamitleyip tıkanıklıklarını açmaya çalışıyordu.
Not: Tedaviler hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.
Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / ARALIK 2024
#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #NadirHastalık #RareDisease