PAHSSc, Nadir Hastalıklar Gününü Destekliyor

PAH'IN TARİHÇESİ - TANILAMA YÖNTEMLERİNDEKİ GELİŞMELER -8- PAH İÇİN BİOMARKERLER/BİOBELİRTEÇLER GELİŞİYOR - BNP - 2025.01.02

PAH'ın Tarihçesi - Tanılama Yöntemlerindeki Gelişmeler -8- PAH için Biomarkerler/Biobelirteçler Gelişiyor - BNP

 

1991 - Beyin Natriüretik Peptid (Brain Natriuretic Peptide)

 

Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH), nadir görülen ve başlangıçta belirgin semptomları olmayan bir hastalık olduğu için tanısı zordur. Kayıt çalışmalarına göre, hastaların %75'ine hala ancak ileri evrede, semptomlar belirgin hale geldiğinde tanı konulmaktadır. Ayrıca, kesin tanı genellikle hastalığın başlangıcından 2-3 yıl sonra koyulabilmektedir.


PAH'ın kesin tanısı, diğer olası nedenlerin dışlanmasından sonra halen sağ kalp kateterizasyonu (SKK) ile konulmaktadır. Ancak, SKK ameliyat ortamında gerçekleştirilen girişimsel bir kardiyoloji yöntemi olduğundan, örneğin bir salgın sırasında geniş bir hasta grubuna uygulanması sınırlı olabilir. Ekokardiyografi ise insan faktörüne bağlı olması ve SKK kadar kesin ölçüm sağlamaması nedeniyle yalnızca ön bir değerlendirme sunar, ancak kesin bir tanı aracı değildir.

 

PAH şüphesi durumunda, hızlı ve pratik sonuçlar elde etmek, örneğin salgın sırasında genel bir tarama yapmak veya hastaların tedavi süreçlerini değerlendirmek için uygun maliyetli, basit, girişimsel olmayan ve ameliyathane ortamı gerektirmeyen bir araca ihtiyaç vardır. Bu amaçla biyobelirteçler etkili bir çözüm sunabilir.

 

Biyobelirteçler, vücuttaki normal biyolojik süreçlerin, hastalık durumlarının veya tedaviye yanıtın varlığını ve ilerlemesini objektif bir şekilde gösteren ölçümlerdir. Kan, idrar veya dokularda bulunan moleküller, genler ya da hücresel işaretler olarak tanımlanabilir. Bu özellikleri sayesinde biyobelirteçler, hastalıkların erken teşhis edilmesini, tedavi etkinliğinin değerlendirilmesini ve kişiye özel tedavi planlarının geliştirilmesini mümkün kılar.

 

Klinik olarak, günümüzde Pulmoner Hipertansiyon (PH) için kullanılan başlıca biyobelirteçler natriüretik peptitlerdir. Bu peptitler, kalbin aşırı yüklenmesi ve düzgün çalışmaması durumunda kalp tarafından üretilir ve kana salınır. İki ana natriüretik peptit türü bulunmaktadır: beyin natriüretik peptit (BNP) ve atriyal natriüretik peptit (ANP). Çeşitli çalışmalar, PH'da sağ ventrikülün (kalbin sağ alt odası) aşırı yüklenmesinin değerlendirilmesinde BNP'nin ANP'ye kıyasla daha güvenilir bir biyobelirteç olduğunu ortaya koymuştur. 3

 

BNP (Beyin Natriüretik Peptit), bir tür kalp hormonudur ve ilk olarak 1988 yılında Tetsuji Sudoh ve ekibi tarafından domuz beyninden izole edilmiştir. İnsanlardaki çalışmalar 1991 yılına kadar sınırlıydı, çünkü gerekli araçlar eksikti. 3

 

1991'den sonra Masashi Mukoyama ve ekibi, radyoimmünoassay kullanarak konjestif kalp yetmezliği hastalarında serum BNP düzeylerinin artışını sol ventrikül aşırı yüklenmesi ile ilişkilendirmiştir. Bu bulgu, BNP seviyelerinin kalp sağlığını değerlendirmede önemli bir gösterge olarak kullanılmasına yol açmıştır. (Radyoimmünoassay (RIA), antikorlar ve radyoaktif olarak işaretlenmiş maddeler kullanarak antijenlerin (örneğin, kandaki hormon seviyeleri) konsantrasyonunu ölçmek için kullanılan hassas bir laboratuvar tekniğidir. 3

 

1998 yılında ise Noritoshi Nagaya ve ekibi, pulmoner hipertansiyon ve buna bağlı sağ ventrikül aşırı yüklenmesinde BNP'nin yüksek seviyelerde olduğunu keşfetmiştir. Primer PAH (şimdi idiyopatik PAH olarak bilinir), kronik tromboembolik PH (KTEPH) ve atriyal septal defekti olan hastaları değerlendiren çalışmada, kontrol gönüllüleri ile karşılaştırıldığında, tüm hastalarda hem ANP hem de BNP'nin plazma seviyelerinin arttığı ve bu seviyelerin ventriküler disfonksiyon ile korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Çalışma ayrıca, kısa süreli Nitrik Oksit (NO) tedavisi ve uzun süreli tedavi (uzun süreli vazodilatör yanıtı) için ANP ve BNP sonuçlarını incelemiştir. ANP'nin kısa süreli tedaviden ve kan basıncı, yaş ve sodyum alımı gibi değişkenlerden kolayca etkilendiği; buna karşın, BNP'nin uzun süreli tedavinin daha güvenilir bir biyobelirteci olduğu gösterilmiştir. 3

 

2002 yılında Noritoshi Nayagaya ve ekibi, BNP'nin (B-tipi natriüretik peptid) KTEPH (Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon) hastalarında pulmoner tromboendarterektomi etkinliği için non-invaziv bir belirteç olduğunu göstermiştir. 3

 

2006 yılından itibaren, pulmoner hipertansiyonun değerlendirilmesinde N-terminal pro b-tipi natriüretik peptid (NT-proBNP) kullanımı önerilmeye başlanmıştır. 4

2015 yılında NT-proBNP, ESC/ERS Pulmoner Hipertansiyon Tanı ve Tedavi Kılavuzunda yer almıştır. 5


PAH tanısında biyobelirteçlerin kullanımı halen sınırlıdır. ANP ve BNP'nin üç haftalık hipoksi sonrasında arttığı gözlemlenmiştir. ANP ve BNP gibi biyobelirteçlerin seviyeleri, hastalığın "geç" evrelerinde artar ve yüksek seviyeleri ventrikül duvar stresinin bir göstergesidir. Ne yazık ki, bu temel biyobelirteçler hastalığın erken tanısı için yeterli değildir. Bu nedenle, normal bir BNP/NT-proBNP seviyesi, PH varlığını dışlamak için kullanılamaz. Bununla birlikte, natriüretik peptit düzeylerinin ölçülmesi ve yorumlanmasında sınırlamalar vardır. Örneğin, BNP ve NT-proBNP (N-terminal pro-B-type natriuretic peptide), bozulmuş böbrek fonksiyonu, obezite, yaş ve cinsiyetten etkilenir. 3

 

2022 yılına kadar yapılan çalışmalarda, tek bir biyobelirteç PAH tanısı veya prognoz tayini için yeterli hassasiyet ve özgüllük göstermemiştir. PAH'ın karmaşık bir hastalık olması nedeniyle, tek bir biyobelirtecin yeterli olmayacağı düşünülmektedir. Mevcut çalışmaların büyük kısmı küçük hasta sayılarıyla gerçekleştirildiğinden, sonuçları dikkatli yorumlanmalıdır. Biyobelirteçlerin klinik kullanımı için daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. 6

 

Gelecek Konu: PAH’ın Tarihçesi -19.11- Higenbottam, PAH Tedavisinde Epoprostenolü İlk Kez Uygulayarak Dünyada İlk PAH Spesifik Tedaviyi Başlattı 

 

 

KAYNAKÇA:

 

    1. Pulmoner Arteriyel Hipertansiyonun Tarihçesi - Bölüm 2 (1891 - ) (pahssc.org.tr)
    2. Primary Pulmonary Hypertension - Volume 99 - Lewis J. Rubin, Stuart Rich
    3. The changing face of pulmonary hypertension diagnosis: a historical perspective on the influence of diagnostics and biomarkers - PMC
    4. NT-proBNP reflects right ventricular structure and function in pulmonary hypertension | European Respiratory Society
    5. 2015 ESC/ERS Pulmoner Hipertansiyon Tanı ve Tedavi Kılavuzu
    6. (PDF) Biomarkers in Pulmonary Arterial Hypertension

  


Yazan: Kamil Hamidullah
Oluşturma Tarihi: Kamil Hamidullah / EKİM 2018
Önceki güncelleme: 
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / OCAK 2025


 

Önceki Konu: PAH’ın Tarihçesi -26.2- Weintraub, FDA Yeni İlaç Onay Bölümü Yöneticisi ve Fen-Phen Kombinasyonunun Babası

 

 

#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #NadirHastalık #RareDisease

Eskişehir Web Tasarım