PAHSSc, Nadir Hastalıklar Gününü Destekliyor

EĞER DOLAŞIM SİSTEMİ KEŞFEDİLMESEYDİ, PAH ASLA TANIMLANAMAZDI - 2024.07.21

Eğer Dolaşım Sistemi Keşfedilmeseydi, PAH Asla Tanımlanamazdı

 

Nefesin Gizemi

  

PAH, eğer kan dolaşımı anlaşılamamış PAH’ı tanımlamak ta mümkün olmazdı. Önce dolaşım sisteminin keşfine birlikte bakalım. Ernst von Romberg'ten İmhotep'e uzanan bu serüven, tıp tarihinin en büyüleyici bölümlerinden biridir.

 

İnsanlığın kan dolaşımı hakkındaki ilk fikirleri, Antik Mısır'a kadar uzanır. M.Ö. 2600 civarında yaşamış olan İmhotep, kan damarlarının vücuttaki önemini fark eden ilk kişilerden biriydi. Ancak o dönemde, kanın vücutta nasıl hareket ettiği tam olarak anlaşılamamıştı.

 

Antik Yunan'da, Hipokrat (M.Ö. 460-370) ve Aristo (M.Ö. 384-322) gibi düşünürler, vücuttaki sıvıların hareketini incelemeye başladılar. Ancak, onların teorileri modern anlayışımızdan oldukça farklıydı.

 

Galen (M.S. 129-210), Roma İmparatorluğu döneminde yaşamış ünlü bir hekim, kan dolaşımı hakkında daha detaylı teoriler geliştirdi. Galen'in fikirleri, yanlış olmasına rağmen, neredeyse 1400 yıl boyunca tıp dünyasında kabul gördü.

 

İslam Altın Çağı'nda, İbn al-Nafis (1213-1288), küçük kan dolaşımını (pulmoner dolaşım) keşfetti. Bu, modern kan dolaşımı anlayışına doğru atılmış önemli bir adımdı.

 

Ancak, kan dolaşımının tam olarak anlaşılması, İngiliz hekim William Harvey'in (1578-1657) çalışmalarına kadar gerçekleşmedi. Harvey, 1628'de yayınlanan "De Motu Cordis" adlı eserinde, kanın kalp tarafından pompalandığını ve vücutta bir döngü halinde dolaştığını açıkladı.

 

Harvey'in keşfi, tıp dünyasında bir devrim yarattı ve pek çok yeni araştırmanın önünü açtı. Bu keşiften sonra, kan basıncı ve damar hastalıkları üzerine çalışmalar hız kazandı.

 

19. yüzyılda, Alman patolog Ernst von Romberg (1865-1933), pulmoner arteriyel hipertansiyonu ilk kez tanımladı. 1891'de yaptığı otopsilerde, kalbin sağ ventrikülünde genişleme ve pulmoner arterlerde kalınlaşma gözlemledi. Bu gözlemler, PAH'ın anlaşılması yolunda atılan ilk adımlardı.

 

Romberg'in çalışmaları, 20. yüzyılda PAH araştırmalarının hızlanmasına yol açtı. 1951'de, David Dresdale ve meslektaşları, "primer pulmoner hipertansiyon" terimini literatüre kazandırdılar.

 

1973'te, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), PAH için ilk sınıflandırma sistemini geliştirdi. Bu sınıflandırma, hastalığın daha iyi anlaşılmasını ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesini sağladı.

 

Günümüzde, PAH araştırmaları hızla devam etmektedir. Genetik faktörlerin rolü, yeni tedavi yöntemleri ve erken teşhis yöntemleri üzerine çalışmalar sürmektedir.

 

İmhotep'ten Ernst von Romberg'e, ve oradan günümüze uzanan bu yolculuk, tıbbın ilerleyişini ve insan vücudunun karmaşıklığını anlamaya çalışan bilim insanlarının azimli çabalarını yansıtmaktadır. Kan dolaşımının keşfi, sadece PAH'ın değil, modern tıbbın temelini oluşturan en önemli adımlardan biri olmuştur.

 

Gelecek Konu: Dolaşım Sisteminin Tarihçesi - Hayatın Akışı, Yaşamın Döngüsü 

 

 


Yazan: Kamil Hamidullah / KASIM 2019
Önceki güncelleme:
Son güncelleme: Kamil Hamidullah / EYLÜL 2024


 

Önceki Konu: KTEPH'in Tarihçesi -12- Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon Hakkındaki Bilgilendirme Serimizi Tamamlandı, Teşekkürler

 

#PulmonerHipertansiyon #PAHSSc #PulmonaryHypertension #DolaşımSistemi 

 

Eskişehir Web Tasarım